Star Wars Üzerinden Bilim Kurgu Evrenleri Bestecilerine Bir Bakış

4.5.2024

Bugün 4 Mayıs Star Wars Günü! Bu özel günün onuruna, ünlü bilimkurgu film müziği bestecileri hakkında ufak ama derinlemesine bir inceleme yapacağız.

May the 4th Be With You!

Tabii ki yazımıza John Williams ile başlıyoruz. Star Wars serisinin unutulmaz müziklerinin arkasındaki Williams, özellikle Steven Spielberg ve George Lucas ile birlikte anılır ve onlarla sinema dünyasına kazandırdığı epik ve melodik tema müzikleri ile tanınır.

Ben hepsinin babasıyım.

Williams’ın müzikleri, genelde romantik empresyonist tatlarla bezenmiş karmaşık orkestrasyonlardan oluşan kompozisyonlardır. Onun eserleri, sinematografik birer klasik eser gibidir ve Hollywood’u da önemli ölçüde etkilemiştir.

Willams öğrencilik yıllarında klasik müzik ve kompozisyon eğitim almış olup, müzik kariyerine caz piyanisti olarak başlamıştır. Cazın ritmi ve melodisinden aldığı ilhamı klasik müziğe ve daha sonra film müziklerine aktarmıştır. Star Wars'ın yanı sıra Jaws, E.T., Indiana Jones ve Harry Potter gibi birçok ünlü film ve seriye imza atan Williams, sadece bir besteci olarak değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcı olarak da bilinir. Williams’la leitmotif tekniğinin en iyi örneklerini görürüz. Leitmotif tekniği temel anlamda sinemada, belli bir karaktere ya da belli başlık altında tekrar eden konulara tematik müzik eşleştirme tekniğidir ve bir hikaye anlatıcılığı yöntemidir. Star Wars müzikal evreninde en iyi bilinen Darth Vader müziğinin yanı sıra (The Imperial March), Luke’un, Millennium Falcon’un, gücün, Leia’nın, Yoda’nın hepsinin kendi temaları film aktıkça birer birer beyaz perdede belirir.

Kötü adamların şahı.

Bilim-kurgu ve fantastik evrenlerin unutulmaz ismi, 5 kez Akademi Ödülü kazanmış ve 51 kez aday gösterilmiştir. Williams'ın müziklerinin gücü, izleyicinin filmi sadece gözleriyle değil, kulaklarıyla da deneyimlemesini sağlar.

Braaaam!

Durun çocuğum başım döndü

Bir diğer ünlü bilim kurgu film müziği bestecisi ise son 15 yıla damga vuran filmlerde duymaya artık alıştığımız “Braaaaam!” sesinin mucidi Hans Zimmer. Zimmer, Christopher Nolan'ın Batman serisi ve Inception gibi filmlerinde yarattığı atmosferik müziklerle tanınır. Williams’ın aksine klasik bir müzik eğitimi -hatta hiçbir müzik eğitimi- bulunmayan Zimmer'ın müzikleri genellikle elektronik ögeler içerir ve geniş bir yelpazede farklı duygusal tonları vurgular. Hatta kendisinin Williams karşıtı sayılabilecek “Uzay’da neden orkestra müziği çalsın ki?” şeklinde beyanatları var.

Zimmer kompozisyonlarının icrasında farklı müzisyenlerle çalışmayı sever ve onları enstrümanlarıyla birlikte parlatır. Örneğin gitarcıların modern ilahı Guthrie Govan, Zimmer’ın eserlerinde birçok kez yer almıştır hatta orkestrayla birlikte canlı performanslarda bulunur. Örneğin Zimmer’ın kompozisyonunu üstlendiği son eser Dune’da, gayda sesi aslında Govan’ın gitarından gelmektedir.

Hans Zimmer as himself

Zimmer, müziği filmle bütünleşik bir şekilde kullanarak izleyiciyi filmin atmosferine çeker. Her yeni senaryo eline geldiğinde farklı dünyalar yaratmak için enstrüman ve ses araştırmasına girer ve genelde en başarılı çalışmaları basit melodilerin kompozisyonlarından oluşan, alışılmışın dışında enstrümanlarla icra edilmiş müziklerdir. “Interstellar” melodik olarak sade bir yapıda olsa da, filmin epik yapısına uygun gerçek akustik kilise orgu kullanımı, eseri bambaşka yere taşır ve filmin hikayesine büyük katkı yapar. Ayrıca Zimmer'ın müziklerindeki sık sık bulunan elektronik ögeler ve synth sesleri, onun müziklerine modern ve yenilikçi bir hava katar.

“This is the way”

Kelle avcılığından bebek bakıcılığına giden nefes kesen bir karakter gelişimi

Günümüz Star Wars günü olduğu için o isimden bahsetmek zorundayız. Son yılların parlayan yıldızı Ludwig Göransson ise Disney’in tadını kaçırdığı Star Wars evrenine ilaç gibi gelen “The Mandalorian” serisi için bestelediği bağımlılık yapan tema müziğiyle, müzik severlerin gönlünde taht kurdu. Bu gerçekten büyük başarı çünkü Williams’ın bıraktığı mirasın üzerine çıkmak, çıkarken saygıda kusur etmemek ve her şeye rağmen yenilikçi bir tema ortaya koyabilmek ayrı bir yetenek gerektiriyor. Ancak Göransson bunları başardı ve Mando evrenine uyan, hafif western, hafif organik ve folklorik temalar barındıran bir Star Wars teması yaratmayı başardı.

Terliklerin linkini aşağıya bırakıyorum

Göransson film müziğinin yanı sıra Childish Gambino gibi isimlerin de arkasında yer almaya devam ediyor. Bizzat prodüktörlüğünü yaptığı “Redbone” isimli parça, 9 milyar stream rakamını geçmiş durumda, tüm zamanların en başarılı teklileri arasında yer alıyor.

Müziği Duyuyor musun? No: 1 (Can you hear the music)

Biz ezelden Bhor'cuyuz

Göransson hem müthiş teknik, hem de son derece yenilikçi yaklaşımlarıyla bir boynuz olarak kulakları hızla geçecek gibi. Zaten henüz 40 yaşını doldurmadan aldığı 2023’ün bomba filmi (pardon bunu yapmak zorundaydım) Oppenheimer müziği ile aldığı Oscar ödülü, bu durumu teyit eder nitelikte. Eğer henüz izlemediyseniz onun Oppenheimer ve Mandalorian müziklerinin yapım hikayesini kendi ağzından anlattığı YouTube röportajlarını mutlaka izleyin. Umarız ömrü uzun olur ve biz yüzlerce leziz yeni tema ve film müziği sunar.

Müziği Duyuyor musun? No: 2

Air fryerlar dünyayı ele geçirdi :/

Bahsetmek gereken daha çok isim var ancak biz Garaj olduğumuz için, bir Dylan şiirinin bestesi olan Hendrix eseri “All Along The Watch Tower”ı alıp, hikayeyle bütünleşik hale getirmekle kalmayıp, hikayenin başrolü haline getiren seri "Battlestar Galactica" ve onun bestecisi Bear McCreary’den bahsetmek zorundayız. Dizi için yaptığı müziklerle Emmy Ödülü kazanan McCreary, efsanevi parçaya müthiş bir cover yapmakla kalmamış, parçayı dizinin teması haline getirmiştir. Spoiler içerebileceği için daha fazla yazamıyoruz ancak girin dinleyin demek yetmeyebilir ve “e bu muymuş?” demenize sebep olabilir. Tüm seriyi baştan seyretmenizi şiddetle tavsiye ederiz, müziklerinin tadına da anca böyle varılır.

So say we all!

McCreary ayrıca "The Walking Dead", "Outlander" ve "Agents of S.H.I.E.L.D." gibi popüler dizilerin de müziklerini yapmıştır. "Godzilla: King of the Monsters" ve "10 Cloverfield Lane" gibi filmlerde de müzikleriyle izleyicinin hafızasına kazınmıştır.

Burada kısaca bahsettiğimiz isimlerin yanı sıra, Bernard Hermann, Vangelis, Jerry Goldsmith, Edward Artemiev, Michael Giacchino ve GOT hayranlarının bahsetmezsek bizi dayak manyağı yapacağı Ramin Djawadi gibi müthiş isimler, sinemanın büyüsünü artırırken ve kendi özgün seslerini ve stillerini bize sunabilen bestecilerdir.

Okuyup Öğrenelim

Film müziğine meraklıysanız bir kitap önerisiyle yazımızı noktalayalım. Müthiş bir çalışmaya imza atmışken bir ihmal sonucu Beyoğlu’nda talihsiz bir kazada kaybettiğimiz rahmetli Sadi Konuralp’in “Film Müziği: Tarihçe ve Yazılar” kitabı, sinemaya ve müziğe ilgi duyan herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir eser.

Güç, sinema ve müzik sizinle olsun.

Beyaz Garaj logosu
0 850 309 5501
bekci@garaj.org
Tüm hakları saklıdır Garaj Bilgi Teknolojileri 2023