Anadolu'nun Dirençli Tohumları Gibi Sıkı Bir Punk: KaraKılçık

25.8.2025

Büyük şehirlerin beton sıkıntısından kurtulup sahici bir punk hikayesi arıyorsanız, Garaj'da bu hikayede doğru yerdesiniz. Bu sefer sıra direkt Anadolu topraklarından filizlenen, adını en dirençli buğday çeşitlerinden alan İzmir merkezli KaraKılçık grubunda.

Garaj: Önce Garaj.org ve buluşma hikayenizi dinleyelim?

Alp: 2012 civarlarında Garaj.org’u çok kullanırdım hatta ilk elektronik davulumu Garaj'dan almıştım. O zamanlar enstrümanları hep sizden alırdık. İzmir'de davulcu bulmak kolay olmadığı için birçok projede çalma fırsatı buldum. O gruplarla da hep Garaj üzerinden tanıştık buluştuk. Hatta Sercan ile beni tanıştıran eski basçımız Onur’la da yıllar önce buradan tanışmıştık.

Sercan: 2020 sonrasında tekrar Garaj'ı aktif takip etmeye başladım - hem haberleri hem ilanları filan. Grup fikri kafamda vardı, sonra cesaretimi topladım ve ilan açtım. Baya yazan oldu. Onur’la yazıştık o da beni Alp ile tanıştırdı,, online arkadaş olduk, Discord'da beraber baya takıldık. Sonra "bir stüdyo yapalım" dedik. Uzun aylar sonra ilk kez görüştük ve ilk andan itibaren uyumumuz çok iyi oldu.

Garaj: Bir punk rock beste grubu kurmak fikri nasıl oluştu?

Sercan: Benim üniversitede bir punk grubum vardı. Üniversite bitince biraz iş güce daldık herkes gibi. 30’lara gelince param oldu ve tekrar gitar aldım ve yeniden müzikle uğraşmak istedim. Kendi yazdığım şarkılarım vardı ve "bunları bir gün yayınlayayım" diyordum. Ben yapamasam da birileri yapar mantığıyla yola koyuldum - işte punkta kolektif kültür var ya belki hakikaten bir gün başka biri alır bu şarkıları yapar diye düşündüm. Alp’e "bestelerim var, çalalım mı?" dedim. Stüdyo’da Alp’e bir tane bestemi çaldım ve üzerine yaptığı davul tam olarak istediğim şeydi ve orada bir kıvılcım oldu.. 

Garaj: Çalışmalar, besteler, kayıtlar nasıl yapılıyor?

Sercan: DIY felsefesiyle ilerliyoruz, yanımızda kimse olmayınca biraz zor oluyor tabii. Elektronik davul var, mikrofon vs. mevcut. Evde çalışıyoruz kayıt yapıyoruz ama MIX-Mastering konusunu beceremedik, o bizi aştı. Sonra kayıt için Ashina Records'a gittik, İzmir Alsancak'ta punk geçmişi de olan bir stüdyo - Ayıların en son şarkısını yapmışlar mesela. Ashina’ya da buradan selam ve teşekkürlerimizi yollayalım. Bize çok destek oldular.

Garaj: Az önce stüdyodan çıktınız, canlı performans planları mı var?

Sercan: Aslında basçıyla bir deneyelim dedik. Ayrıca her şeyi evde yapsak da ayda bir filan stüdyo yapmaya çalışıyoruz, stüdyo yapmayınca insan sıcak kalamıyor. Bir üçüncü olabilir de olmayabilir de. İki kişi de devam edebiliriz diye düşünüyoruz neden olmasın, duo olarak sahne alabiliriz. Özellikle Alp basçı olmalı diyor ama ben her seferinde ya bas zaten duyulmuyor ne gerek var diyorum.

Garaj: Neler dinlersiniz genelde?

Alp: Ben çok eskiden baya rapçiydim. Gaziantep'te yaşıyorken Ceza düğün salonunda konser vermişti. , Fuat Ergin konserinde de 15-20 kişiydik, taa o zamanlardan beri eskileri severim. Yenileri pek dinlemiyorum. Ondan sonra lisede Offspring İle tanıştım. Kurban, Second, Rise Against, Sum41, Anti-Flag gibi gruplar dinlemeye başladım.

Sercan: Ben kendimi bildim bileli punk'a yakın şeyler dinliyordum. Mesela ortaokulda Kurban dinlerdim, bir albümlerini CD’cide çektirmiştim ve üzerine özene özene Kurban yazmıştım. Lise zamanları Sum41, Second, Cemiyette Pişiyorum, mesela İzmir’den Düz Mantık… Bunları dinleye dinleye büyüdük.

Garaj: KaraKılçık ismi nereden geldi?

Sercan: Önce baya bir isim aradık, aylarca çıkmadı. Gitti geldi bir sürü alternatif yazdık hiçbiri içimize sinmedi. Doğayı çok seviyoruz, şehirli punk yapmak istemiyoruz. Hem punk'ta vardır ya beyaz yakalı kültürü ve şehir yaşamı eleştirisi, bizimki de öyle. Karakılçık çok dirençli bir buğday türü Anadolu'dan yeniden filizlenen - işte tam bizim enerjimize uygun. Bunu söylediğimiz anda tam oturdu.

Garaj: Bir tane tekli kaydettiniz ve yayınladınız. Öncelikle tebrikler! Devamı gelecek mi?

Alp: Hep tekli ile devam etme düşüncesindeyiz. Çoğu kişi albümlerin tamamını dinlemek yerine sadece belirli şarkıları dinliyor ve geçiyor. Odak noktasını tek şarkıda toplamak daha mantıklı geliyor bana.

Garaj: Tepkiler nasıl ilk parçaya?

Sercan: Ana akımda olmadığımız için tepkiler herşeyden önce az tabii. Aile ve arkadaşlar öncelikli. Zaten ticari bir oluşum düşünmüyoruz. Ergenlik hayallerimizi gerçekleştiriyoruz aslında. “Köy”deki doğa teması çok seviliyor yakın çevremiz tarafından. Aslında Köy, iki kişinin doğaya kaçma arzusu değil sadece, mesela "Salda Gölü"nden bahsediyoruz ve yakın zamanda biliyorsunuz yine bir tahribat ile gündeme geldi.

Garaj: Erişim anlamında Spotify dışında kanallar düşündünüz mü?

Sercan: SoundCloud ve Bandcamp üzerinden mi ilerlesek dedik evet. Spotify'ın tekelleşmiş yapısı yüzünden bazı eleştirilerimiz vardı ama yine de herkesin kullandığı kanal o olunca orada başladık. Bir de parça eklemek neredeyse tek tıkla yapılacak hale gelmiş.

Garaj: Canlı performans planlarınız var mı?

Sercan: Henüz KaraKılçık'la sahneye çıkmadık. Cover yapmayalım, kendi şarkılarımızı  yapalım, çalalım istiyoruz . Öyle deyince de akşamı dolduracak bir program şu an için zor görünüyor. İkimiz de yoğun çalışıyoruz. Ben akademisyenim, Alp de yazılımcı - kolay değil. Belki bir kolektifle işbirliği yaparız, buradan da mesaj verelim.

Garaj: İzmir’in mekanları nelerdir size göre?

Sercan: 3-4 tane mekan var punk kaldırabilecek Dinozor mesela.

Alp: Belki Volume veya Albion olabilir.

Garaj: Sırada ne var ve size ulaşmak isteyenler nerelerden ulaşır?

Sercan: Instagram ve Spotify'dan takip edebilirler. Önümüzdeki ay yeni şarkılar arka arkaya gelmeye başlıyor. Beklemede kalsınlar!

Instagram: @karakilcikpunk

Spotify: KaraKılçık

Beyaz Garaj logosu
0 850 309 5501
bekci@garaj.org
Tüm hakları saklıdır Garaj Bilgi Teknolojileri 2023